Konuşma Bozukluğu
Konuşma bozukluğu Dil ve konuşma bozuklukları birbirinden ayrı rahatsızlıklar olmalarına rağmen birbirleri üzerinde etkileri olduğun için birlikte değerlendirilir. Dil ve konuşma bozukluğu olan kişiler dili bilmelerine rağmen organlarda oluşan bir yetersizlikten dolayı konuşamayabilir. Eğer konuşma organları ile ilgili bir sorun olmamasına rağmen kişi konuşamıyorsa bu durum dil gelişiminden kaynaklanıyor olabilir.
Bu rahatsızlıkların tedavisi dil ve konuşma terapistleri tarafından yapılır. Bu alanda çalışan terapistler dil ve konuşma bozukluğu ile ilgili teşhis koyarak, terapiyi planlayarak yapan uzmanlardır.
Dil ve konuşma bozukluklarının tedavisinde Erdem Psikiyatri Merkezi gerekli uzman kadroya sahiptir. Konuşma bozukluğu tedavisi hakkında daha fazla bilgi için hemen iletişim kurabilirsiniz.
Konuşma Bozukluğu Nedir?
Konuşma bozukluğu, kişinin sesleri ve sözcükleri doğru ve akıcı çıkaramamasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Bunun sebebi kişinin konuşma organlarındaki bir problemdir. Konuşma bozukluğunun olması kişiler arası iletişimi kısıtlar. Bu rahatsızlık küçük yaşlarda ortaya çıkabilir ve nörolojik bir temeli olabilir.
Bu sorunun temelinde gelişimsel sıkıntılar olabildiği gibi ses tellerinde yaşanan hastalıklardan da kaynaklanabilir. Konuşma sırasında kişinin tiz sesler çıkarması, ritmin bozuk olması ve seslerin tam olarak çıkmaması bireylerin psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Konuşma bozukluğunun çocukluk döneminde kekemelik ve artikülasyon (bazı harfleri çıkaramama) şeklinde ortaya çıktığı görülür. Ayrıca konuşma çağına gelen bir çocuğun konuşmaması ya da çok az konuşması şeklinde kendini gösterebilir.
Konuşma Bozukluğu Türleri
Konuşma bozukluğu farklı şekillerde ortaya çıkar. Rahatsızlığa sebep olan duruma göre sınıflandırılmıştır. Bu rahatsızlık harflerin çıkışı, kelimelerin telaffuzu ile ilgili olduğu gibi aynı zamanda konuşmanın akıcılığı ve seslerin bozuk şekilde çıkarılması şeklinde de kendini gösterir.
Artikülasyon Bozukluk ( Sesletim -Ekleme Bozukluğu)
Artikülasyon bozukluğu konuşma sırasında seslerin hece ve kelimeler içerisinde eksik ya da yanlış telaffuzudur. Seslerin doğru çıkarılamaması konuşmanın anlaşılmasını güçleştirir. Bu tür bozukluk ses atlaması, ses eklenmesi, sesin bozulması ve ses çatlaması şeklinde ortaya çıkar.
Kekemelik
Kekemelik, konuşma sırasında akışı etkileyen ses ve sözcüklerin yinelenmesi, tıkanma, duraklama ve heceleri uzatma gibi durumların yaşanmasıdır.
Kekemelik neden olur? Bu rahatsızlığın kesin olarak bir sebebi bulunmamaktadır. Kekemeliğin genetik sebepleri olabilir. Kekeme olan insan toplum içerisinde konuşmaktan çekinir ve bu durum özgüven kaybına sebep olur
Nörolojik Konuşma Bozuklukları
Nörolojik konuşma bozuklukları, beyindeki konuşma merkezlerinde oluşan hasar sonucu görülen bir rahatsızlıktır. Kafatası yaralanmaları sonucunda beyinde çeşitli alanlarda oluşan hasarlarından dolayı konuşma ve dil bölgesi etkilenir. Bu etkilenmenin sonucunda iletişim güçlükleri meydana gelir.
Nörolojik bozukluklarda konuşma anlaşılırlığı ile ilgili sorunlar ortaya çıkar. Ayrıca konuşma hızı normalden daha yavaş ya da daha hızlı da olabilir. Bu tür bozukluklar dil ve konuşma terapisi ile giderilebilir .
Yetişkinlerde Sonradan Oluşan Konuşma Bozukluğu
Yetişkinlerde sonradan oluşan konuşma bozukluğu, ağız, çene ve dil gibi kasların yaşlanmaya bağlı olarak ve Alzheimer gibi rahatsızlıklar sebebiyle rahatsızlanmasıdır. Ayrıca yetişkinlerin geçirdikleri kazalar veya çocukluk çağında ortaya çıkan ve tedavi edilmeyen yarık damak, diş problemleri vb. durumlardan dolayı görülebilir.
Ani Konuşma Bozukluğu
Ani konuşma bozukluğu, birden ortaya çıkan ve kısa bir süre görülüp tekrar düzelen bir rahatsızlıktır. MS hastalığının bir işareti olarak da görülebilir. Bunun yanında inme gibi durumlarda da bu tür bir konuşma bozukluğu meydana gelebilir. Ani konuşma bozukluğu nedenleri arasında beyinde meydana gelen hasarlar gösterilebilir.
Ses Bozukluğu
Ses bozukluğu, sesin bazı nedenlerden dolayı istenilen şekilde çıkmamasıdır. Sesin rezonansında ve şiddet perdesinde bozukluklar meydana gelir. Ses kalitesinin bozulmasının yanında sesin şiddetinde düşüş ve nefes koordinasyonunun sağlanamaması da belirtilerdendir.
Konuşma Bozukluğu Nedenleri
Konuşma bozukluğu genetik sebeplerden kaynaklanabileceği gibi sonradan ortaya çıkan bazı rahatsızlıklardan dolayı da gelişebilir. Konuşma bozukluğu neden olur? Bu rahatsızlığa sebep olan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- İşitme problemleri sonucunda duyma konusunda yaşanan sıkıntılar
- Zeka geriliği
- Öğrenme güçlüğü
- Erken doğum sonrası yaşanan sorunlar (yarık damak ve dudak)
- Konuşmayı sağlayan kas ve kemiklerin yapısında ortaya çıkan sorunlar
- Genetik faktörler
Konuşma Bozukluğu Belirtileri
Konuşma bozukluğu tedavisi rahatsızlığın nedenine bağlı olarak farklılık gösterir. Öncelikle hastalığın teşhis aşamasında konuşma bozukluğu testi, gelişim skalası ve beceri envanterleri uygulanır. Böylece rahatsızlığın nedenine yönelik ayrıntılı bir değerlendirme yapılabilir. Bu değerlendirmelerin sonucunda bir terapi programı çıkarılır. Tedavi süreci hastalığın türüne, seviyesine ve şiddetine göre değişmektedir.
Konuşma bozukluğunun tedavisinde mutlaka terapi uygulanması gerekir. Terapi, kişinin ihtiyacı olduğu zamanlarda ve sık aralıklarla uygulanarak problemin giderilmesine çalışılır.
Konuşma bozukluğunun erken teşhis edilmesi tedavinin başarılı olmasının önemli aşamalarındandır. Çocuklarda konuşma bozukluğu erken teşhisi yapacak olan çocuk doktorlarıdır. Çocuğun aylık kontrollerinde konuşma bozukluğu tespit edilebilir.
Kekemelik eğitimi, dil ve konuşma terapistinin yanında psikolog desteği de gerektirebilir. Çünkü kişi konuşmada yaşadığı zorluklardan dolayı yoğun kaygı ve özgüven sorunu yaşar. Böyle bir tedavi, süreçte yaşanan zorlukların daha kolay atlatılmasını sağlayabilir.
Gecikmiş Dil Ve Konuşma
Çocuğun alıcı ve ifade edici dil becerilerinin yaşından beklenen düzeyde olmaması veya gelişme göstermemesi durumuna gecikmiş dil ve konuşma denilir.
Çocuklar ortalama on ikinci ve on sekizinci aylarda ilk kelimeleri söylemeye başlarlar. 2-2,5 yaşındaki çocuklar 20-50 arası kelime konuşabilir ve 3 yaşına doğru iki-üç kelimelik cümleler kurabilirler. 4-5 yaşlarında ise 6-8 sözcüklü cümleler kurarak kendilerini ifade edebilirler. 6 yaştan sonra ise kompleks cümleler kurarak rahatlıkla iletişime geçebilirler. Bu gelişim basamaklarından geride seyreden durumlarda dil ve konuşma gecikmesinden şüphelenilebilir. Bir uzmana danışılarak bir an önce gerekli müdahalelerin yapılması çocuğun yaşıtları ile olan mesafesinin kapatılmasında önemli rol oynamaktadır.
Kekemelik
Kekemelik temel olarak konuşmaya başlamada zorluk, ses, hece, sözcük tekrarları ve uzatmaları, duraklamalar, konuşmanın akıcılığı ve ritminde meydana gelen bozukluklardır.
Çocuklarda genellikle 2-3 yaş civarında başlar ve 5-6 yaş civarında %75’ inde kendiliğinden düzelme görülür. Fakat % 25’ lik kısımda sorun devam eder. Terapi, bu sorun ile başa çıkmada ve akıcı konuşmayı sağlamada en etkili yöntemdir.
Fonolojik Bozukluklar
Bir dildeki en küçük ses birimine fonem adı verilir ve sözcükler bu fonemlerin doğru yerleştirilmesiyle anlamlı bir şekilde ifade edilir. Eğer fonemler doğru yerleştirilemezse konuşma anlaşılırlığı azalır ve böyle bir durumda fonolojik bozukluktan bahsederiz. Kişi hecelerin yerlerini değiştirebilir, bir ses yerine diğerini kullanabilir veya ses ekleyip düşürebilir.
Artikülasyon Bozuklukları
Yumuşak damak, küçük dil, dil, dişler, dudaklar çene gibi organların düzenli bir şekilde çalışarak konuşma seslerini üretmesine artikülasyon denilir. Bu yapıların herhangi birindeki veya işlevindeki bozukluk ya da yanlış kullanım seslerin doğru çıkarılamamasına neden olur. Artikülasyon ve fonasyon bozukluklarında temel tedavi yaklaşımı; çocuğun sesletemediği konuşma seslerinin tespit edilerek uygun terapi programının oluşturulup uygulanmasıdır.
Beyin Hasarına Bağlı Dil Ve Konuşma Bozuklukları
Sonradan veya doğuştan herhangi bir nedenle beyinde meydana gelen hasar sonucunda konuşma merkezinin veya konuşmayı sağlayan organların tutulumuna bağlı olarak oluşan bozukluklardır.
Bunlardan en yaygın olanı afazidir. Afazi herhangi bir beyin hasarına bağlı olarak ve genellikle sol beyin kısmında ortaya çıkar. Çoğu afazi ve ilişkili hasarlar beyin krizine, beyin travmasına, serebral tümörlere ve dejeneratif bozukluklara bağlı olarak ortaya çıkar. Hastalar, konuşma seslerinin üretimini, konuşmanın anlaşılabilme yetisini, tekrarlamayı, sözcük adlandırmayı, okumayı veya yazmayı kaybedebilirler.
Afazili hastalarda dil ve konuşma terapisinin ilk adımı hastanın oldukça ayrıntılı olarak değerlendirilmesidir. Dilin her bileşeninin tek tek ve her açıdan test edilmesi gerekir. Değerlendirme spontan konuşma, adlandırma, tekrarlama, işitsel anlama , konuşma üretimi, okuma yazma gibi dile ait bilgi toplanacak tüm modülleri kapsamalıdır
Ses Bozuklukları
En genel ifadeyle sesin normalden farklı çıkması anlamına gelir. Sesin bozulmasına disfoni, tam kaybına da afoni denir. Sesin üretildiği organlardaki rahatsızlıklar, kötü kullanım, sigara, üst solunum yolu hastalıkları, kötü çalışma ortamları vb. gibi nedenlerle seste kısılma, çatallaşma ve ses şiddeti dengesizlikleri meydana gelebilir.
Ses terapisi, ses problemlerinin tamamında kullanılabilecek bir tedavi yöntemdir. Hedef sesin bulunarak sesin davranışsal yöntemlerle değiştirilmesi amaçlanır. Ses terapisine başlamadan önce ses probleminin altında yatan nedeni belirlemek çok önemlidir. Bu amaçla ses analizinin yapılması ve ses tellerinin videolarının gostroboskopi ile değerlendirilmesi gereklidir. Elde edilen bulgular kulak burun boğaz uzmanı ve ses terapisti ile birlikte değerlendirilmeli ve terapi amaçları belirlenmelidir.